Cilt sağlığı açısından önemli bir savaşçı olan kolajenler, vücudumuzda doğal olarak bulunmaktadır. Ancak sağlığımız açısından vücudumuzun kolajen üretiminin yetersiz kaldığı durumlarda doğal üretim takviye ürünler kullanabiliriz. En çok tercih edilen kolajen tipleri ise balık kolajeni ve sığır kolajenidir.
Bu iki kolajen maddesi vücut sağlığımız için önemli olsa da ikisinin de işlevsel olarak farklılıkları bulunmaktadır. Bu nedenle birçok kişinin aklına, balık kolajeni mi sığır kolajeni mi? şeklinde soru takılmaktadır. Bu yazımızda iki kolajen hakkında da detaylı bilgiler vererek hangisinin cildiniz için daha sağlıklı ve etkili olacağını belirteceğiz. Böylece aklınızdaki tüm soruları cevaplandırmış olacağız.
Sığır Kolajeni Nedir?
Hayvansal kemik ve kıkırdaktan üretilen sığır kolajeni, yine kemik ve kıkırdak iyileşmeleri için kullanılmaktadır. Tip 1 ve Tip 3 kolajeni içermektedir. Dolayısıyla sığır kolajeninde vücudumuzun en çok ürettiği tipler bulunmaktadır. Uzmanlar geçtiğimiz yıllarda sıkça önerdiği sığır kolajenini yeni gelişmeler ışığında daha az önermeye başladılar. Daha çok kas ve kıkırdak dokusunda vücudun kolajen üretimi az olan kişilere sığır kolajeni öneren uzmanlar, bu konuda sıkıntı yaşamayan hastalarına bu tip kolajenikullanmanın yarar getirmeyeceğinin altını çiziyorlar. Sığır kolajeninde hangi hayvanın ürüne kaynaklık ettiği de oldukça önemlidir. Temiz ve sağlıklı koşullarda beslenmiş olması, kolajenin vücuda etkisinde önem teşkil ediyor.
Balık Kolajeni Nedir?
Günümüzde pek çok kolajen tipi bulunmaktadır. Balık kolajeni, en çok kullanılan kolajen olması dolayısıyla listenin en üst sırasında yer almaktadır.
Adından da anlaşılacağı gibi balık kolajeni, deniz canlılarından elde edilmektedir. Kolay emilimi sayesinde cildin kısa sürede kolajen eksiğini kapatan balık kolajeni, son yıllarda sıklıkla hem kullanıcılar hem de uzmanlar tarafından tavsiye edilmektedir. Cilt için en etkili kolajenin, balıktan elde edilen olması bu tercihte oldukça etkilidir.
Balık kolajeni, sığır kolajenine göre daha hızlı bir cilt emilimi sağlayarak onarım işlemine hemen başlar. Etkisini kısa süre içerisinde gösterir. Emilim hızının yüksek olması kana karışıp, tüm vücuda aynı hızda yayılmasına ve etkisini en kısa sürede göstermesine neden olur. Ayrıca yine sığırdaki gibi, kemik ve kıkırdak dokusunu da onarması balık kolajeninin daha etkili olmasını sağlamaktadır. Yaşlanma karşıtı bir etkiye sahip olması da sıklıkla kullanılmasının nedeni olarak gösterilebilir.
Kadınların hızlı bir şekilde kilo alıp vermesi sonucunda ortaya çıkan ve en büyük kabuslardan birisi olan çatlakların oluşumunu engelleyen ve oluşan çatlakların da iyileşmesine balık kolajeni olanak sağlar. Ancak balık kolajeni kullanırken dikkat edilmesi gereken bir nokta vardır. Kolajenin elde edildiği balığın ağır metallerden arınmış olması önemlidir. Üretim aşaması ürünün kalitesinin artmasında hayati faktörlerin başında gelmektedir. Dolayısıyla ürünü almadan önce iyi araştırmak ve o şekilde kullanmak sağlığınız açısından elzemdir. Yazımızda “balık kolajeni mi sığır kolajeni mi daha çok etkilidir” konusunu ele almaya çalıştık, umarım sizleri aydınlatabilmişizdir.